Toplumlar, bundan sonra ortaya çıkabilecek pandemilere ve sağlık tehditlerine nasıl hazırlanmalıdır, bu kapsamda neler yapılmalıdır.
Bu Konuda KBRN Derneği Üyelerinin değerlendirmelerini aşağıda okuyabilirsiniz. Kendilerine yaptıkları yorumlar için teşekkürler.
Tarihte kaydedilmiş en büyük grip salgını olan 1918'in ünlü İspanyol Gribi'nin 100 yılını tamamladık ve "İspanyol" olarak bilinmesine rağmen, bu salgının ilk dalgası aslında Amerika Birleşik Devletleri'nde Kansas'ta tespit edildi. "Tüm pandemilerin annesi" olarak adlandırılan bu pandemide, dünya çapında 20 ila 50 milyon ölüm arasında değişen, enfeksiyondan kaynaklanan farklı ölüm tahminleri mevcuttur. Bu salgının nedeni İnfluenza A (H1N1) virüsüydü.
1918 salgınının kayıtları, salgının beş aydan kısa bir sürede tüm dünyaya yayıldığını göstermektedir. Diğer bir çarpıcı bir gerçek ise, genç yetişkinler ve çocuklar arasında ölümlerin yaygın olarak görülmesidir. Ayrıca Coney Adası'ndaki New York metrosuna sadece yorgunluk gibi spesifik olmayan semptomlarla binen ve 45 dakika sonra Columbus Circle istasyonunda ölü bulunan insanlar hakkında raporlar da vardır. Ayrıca tüm Eskimo halklarının Alaska'nın ücra yerlerinde tamamen ortadan kaybolduğuna dair raporlar da mevcuttur.
Yeni koronavirüs (SARS-CoV-2) için COVID-19 salgını ise, kendisini bu yüzyılın en büyük küresel sağlık sorunlarından biri olarak sunmuştur. Koronavirüsler (CoV), geniş bir pozitif iplikli RNA solunum virüsleri ailesidir. İsimleri, yüzeylerinde bulunan taç şeklindeki uçlara borçludur. Birçok ülke, virüsün bulaşmasını azaltmak ve pandeminin hızlı gelişimini yavaşlatmak için bir dizi müdahale uygulamıştır. Bu tür önlemler arasında vakaların izole edilmesi, el hijyeninin teşvik edilmesi, solunum kurallarının benimsenmesi, ve yüz maskelerinin kullanılması, okulların ve üniversitelerin kapatılması, kitlesel olayların ve yığılmaların yasaklanması, seyahat ve toplu taşımanın kısıtlanması, sokaklarda dolaşımın tamamen yasaklanmasına kadar daha fazla veya daha az yoğunlukta kademeli ve farklı şekilde uygulanmıştır. Kesin olan şey ise, Covid-19'un baskın ve belki de benzeri görülmemiş bir şekilde herkesin günlük yaşamına nüfuz ettiğidir. Daha da önemlisi eğer ülke ve dünya olarak hazırlık içinde olmaz isek bu durumların insan hayatını, dünyamızı ansızın derinden sarsacağını unutmamalıyız.
Öncelikle güvenilir aşıyı temin etmek ve insanlara da aşı karşıtlığı ile mücadele kapsamında minimal de olsa eğitim vermek gerekir. Bazı insanlar aşı olacağı zaman bunun devletlerin nüfus dengeleme politikası olduğunu düşünüyor (maalesef böyle düşünen insanlar var). Birçok insan virüsten nasıl korunacağını bilmiyor. Maskeyi ağızlarının altında tutuyorlar onları caydırmak için makul sebepleri anlatıp kontrolleri, gerekirse mahallelerdeki sağlık ocakları ile sağlamalıyız. Salgın esnasında gerek ilaçların gerekse temizlik malzemelerinin özelikle maskelerin kontrolü ve rezervi devletin sıkı kontrolü altında olmalı, gerekirse sağlık ocaklarından maske sağlanmalıdır. Çünkü bu durumda fırsatçılık arttı ve üzülerek söylemeliyim kaçak kolonyalar yüzünden ölenler oldu, sağlıksız ve koruyucu niteliği olmayan maskeler piyasaya sürüldü. Bilim insanları hariç herkes salgın hakkında konuştu ve bu konuda hiçbir canlı yayın yetkilisi uyarılmadı. Yanlış bilgi veren kimse de uyarılmadı.
İlk önerim;
1) anaokulundan başlayarak ilköğretim okullarında bunun bir ders haline gelmesi ve bu yaş grubuna böyle kargaşalı durumlarla ilgili psikolojik yönetim dersinin de konması,
2) Sağlıkta ara eleman ihtiyacını destekleyecek şekilde sağlık meslek yüksek okulu sayısının artırılması ve aile hekimi gibi aile hemşiresi tanımının getirilmesi. Bu kişilere de acil durum eğitimlerinin verilmesi,
3) Bu konularda sosyal medya üzerinden belgesel vb. programlarla halkın doğru eğitilmesi,
4) Sağlıkta elzem olan sarf malzemelerin üretiminin artırılması için teknik okullara maddi destek sağlanması ve hızlı üretim için fabrikaların kurulması,
5) Sığınaklar oluşturulması ve idarî yönetimlerin buralarla ilgili halkı bilgilendirmesi,
6) Gıda vb. yaşam için zorunlu malzemelerle ilgili hükümetçe depo oluşturulması.
Son olarak salgın durumlarında hastanelerin kullanımı hele büyük hastanelerin içinde yapılması bana doğru gelmiyor. Kuzenim kanser iken COVID hastası oldu maalesef. Değerli sağlık çalışanlarımız için de bu hayati riski barındırıyor. Daha havadar, daha küçük, ama çok salgın noktaları olmalı.
Pandemilerde;
A. Emekli veya özelde çalışan:
1.Enfeksiyon hastalıkları uzmanları
2. Halk sağlığı Uzmanları
3. Mikrobiyoloji uzmanları
4. Biyokimya uzmanlaŕı
5. Anestezi uzmanları
6. ve diğer sağlık personeli
Göreve davet edilmelidir.
B. İş Sağlığı ve güvenliği uzmanları Filyasyon ekipleri ve aşılama ekibi olarak işyerlerinde görevlendirilmelidir.
C. Emekli veya özelde çalışan pratisyen hekim, hemşire, Sağlık teknisyenleri Filyasyon ekibi ve aşılama ekibi olarak Aile hekimliklerinde/sağlık md.lüklerinde görevlendirilmelidir. Barış zamanında eğitim ve tatbikatlar yapılmalıdır. Ayrıca, T.C. Kimlik numaraları HES KODU olarak tanınmalı. Karantinada olanların takibi açısından toplu taşıma araçlarında ve bankalarda ve diğer yerlerde işlem yapması engellenmelidir. Tıp fakültelerinde, sağlıkla ilgili fakültelerde KBRN dönemlik ders olarak okutulmalıdır.
Özelikle biyolojik ajan ile mücadelede, Sağlık sektöründe özel veya devlet ayrımı olmamalı bu konuda, Pandemide hastane ayırmak bence zor, Gelen hastanın temiz olduğunun garantisi yok.
Olağanüstü durumlar olağanüstü kuralları getirir. Bence kurallar değişip çağa uygun hale getirilmeli çok canimiz yanar yoksa.
Uygulama pratik ister. Teorik her zaman doğru değildir. Ancak hayata geçirilince doğruluğu veya yanlışlığı anlaşılır. İnsanlara ancak bunu anlatabilecek kişiler yardımıyla ulaşılabilir.
Ders olarak verilmesi konusunda Hocama katılıyorum. Fakat bence ders Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer (KBRN) Tehditler ve Afet Bilinci Dersi adı altında bir ders olmalı ve bu dersin biyolojik riskler kısmında COVID gibi hastalıklar içinde bilgi verilebilir. 2019 yılında "Exit" isimli bir filmde, patronuna kızan bir çalışanın zehirli gazı kamyon ile Seul şehir merkezine boşaltması konu alınıyor. Bu film toplumun trafik dersi alması gibi KBRN konusunda da eğitilmesi gerektiği konusunda bence farklı bir bakış açısı sunulabilir. Sonuç olarak KBRN ve Afet Farkındalığı altında bir ders olması daha doğru olacaktır. Yoksa kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer saldırıda toplumun çok büyük bir kesimi, maskeyi çenesine takması gibi konudan habersiz. Sağlıklı günler dilerim.
Her ilde hazır, eğitimli KBRN timleri 7/24 ulaşılabilecek şekilde aktif tutulmalı ve bunların yedek timleri de olmalıdır. Bizim il için valilik bünyesinde tim bulunduğu söyleniyordu fakat pandemi başladığında herhangi bir tim toplanamadı. Bu timlerin ara ara toplanıp tatbikat yapması, araç gereç kontrolü yapması da gerekmektedir.
COVID her ne kadar biyolojik silah olarak kanıtlanmış olmasa da etki bakımından biyolojik silah etkisi yapmıştır. Hazırlıklı olduğunu düşündüğümüz ABD dâhil kimse mücadelede tam anlamıyla başarılı olamadı. Demem şu ki verilecek eğitimler mevcut eğitimlerden daha farklı ve efektif olmalıdır. ABD eğitim sistemi de yetersiz kalmış bulunmakta bu konuda. Eğitim seviyeleri hedef kitlelere yönelik belirlenirse, içerikler daha uygun şekillendirilebilir. Türkiye’nin gelecek için iyi bir KBRN eğitim planlamasına ihtiyacının olduğu aşikârdır. Hocalarımızın önderliğinde çalışmaya devam edip bir sistem kurmamız gerektiğini değerlendiriyorum.
Suriye deki çocuklar artık KBRN’nin ne demek olduğunu biliyorlar. Bizim çocuklarımız öyle öğrenmesinler.
Benim de ilgimi çeken bu konuda yeni yeni farkındalık oluşturduğum bir konu var. İklim değişikliğinin ne olduğu, yarattığı ve yaratacağı sorunların konuşulmaması ve birşeyler yapılmaması korkutucu bir durum. NASA’nın paylaştığı haritada Türkiye’nin yer altı sularının ciddi derecede düşük seviyede olduğu haberini hatırlıyorsunuzdur. Su kıtlığının nelere mal olacağını çok basit düşünebiliriz. Bir dekontaminasyon işlemi, bugünlerde yaptığımız basit bir el dezenfeksiyonu işleminde bile çok zor durumda kalabiliriz. Ki bu sadece su konusu. KBRN ile birleştiğinde bu çok trajik olacaktır. Bu konuda ne eğitim ne bilgilendirme ne ortak bir çalışma elle tutulur bir biçimde yok. Özellikle KBRN olaylarında dikkate değer olduğunu düşünüyorum. Senaryolar bunun üzerinden oluşturulup tatbikat yapılabilir. Gerekli önlemler alınabilir. Farkındalık bizim sayemizde artırılabilir. Ben elimden geldiğince araştırıyorum ama yapacağız denilenle yapılan pek aynı olmuyor ülkemizde. Aksine var olanı daha da kötüleştiriyoruz. Belki gözümden kaçırdığım birşey varsa önlemler adına bilgilenmiş oluruz. Şimdiden teşekkür ederim
Bu salgınlara ve olası bir KBRN tehdidine karşı verilecek yanıt dört aşamaya ayrılabilir: tehdit ile karşılaşmadan önce; erken önlem, kontrol altına alma, hafifletme, bastırma ve kurtarma. Pandemiye Karşı Alınabilecek Önlemler
KBRN; KBRN alanında ön lisans, yüksek lisans ve doktora programlarının arttırılması
• KBRN enstitülerinin kurulması ve yaygınlaştırılması
• Üniversitelerin KBRN alanında devlet ve özel sektörle işbirliğinin arttırılması
• KBRN konusunun üniversitelerde seçmeli ders olarak yer alması
SONUÇ
Çin'de, COVID-19 pandemisinden sorumlu olan yeni koronavirüsün (SARS-CoV-2) Aralık 2019'da ortaya çıkmasından bu yana, insanlık ciddi bir küresel sağlık kriziyle karşı karşıya kaldı. Böyle anların mevcut olanlar gibi küresel sorunların da daha sık hale gelmesi olasıdır.
Yurt içinde veya dışında meydana gelip ülkemizi etkileyebilecek olan kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehdit ve tehlikelere karşı halkın sağlığının ve çevrenin korunması, can ve mal kaybının en aza indirilmesi için gerekli tedbirlerin erkenden aldırılması; bakanlıklar, kamu ve özel kurum ve kuruluşları, valilikler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler kendilerine düşen görevleri yerine getirmekten ayrı ayrı sorumludur.
Çok yakın sürede coğrafyamızda yaşadığımız olaylar, ‘’KBRN’’ kapsamında daha fazla olayla yüz yüze olduğumuzu da göstermektedir.