1.11.1976 Malatya doğumlu. İlk, orta ve lise eğitimini Malatya'da tamamladı. 2002 yılından itibaren AFAD Kamu Personeli olarak görev yapmaktadır. Ayrıca 18 yıllık bir takvime ulaşan sürede Sosyoloji, Eğitim Bilimleri ve Strateji Güvenlik alanlarında akademik eğitimler, kurs ve seminerler ile gelişime yönelik çalışmalar yapmaktadır. Bu alanlardaki bilgi ve çalışmaları kurucusu üyesi ve eğitim danışmanı olduğu Malatya Bağımlılıkla Sivil Mücadele Derneği’nde toplumsal sorumluluk dâhilinde aktarmaktadır. Akademik eğitim olarak; Anadolu Üniversitesi Sosyoloji, Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Pedagojik Formasyon Eğitimi ve Hoca Ahmet Yesevi Türk Kazak Üniversitesi’nde Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans eğitimlerini tamamladı. (Bülent ÖZDEMİR)
Tarım İstihbaratı ve Agroterörizmin Önemi
İstihbaratın her alanı önemli olduğu gibi tarım istihbaratı üzerinde durulması gereken bir konudur. Tarımın önemi ülkenin temel ihtiyaçlarının yanı sıra uluslararası ilişkilerde önemli üstünlük ve avantajlar sağlamaktadır. Yine küresel savaşların yaşandığı bir alan olan tarım ve tarım alanlarına yapılan zarar verme planlarıdır. Tarihte ülkelerin birbirlerine argoterörizm üzerinden zarar verdiği bilinmektedir. İşte tamda burada bilinçli tarım politikası ve milli tarım stratejisinin uygulanması ve önleyici faaliyetler önemlidir.
Tarım politikası ve stratejisinin uygulanması süreci olası risk, tehlike ve saldırıları da beraberinde getirmektedir. Bu alana tarım terörizmi denilmektedir. Tanımsal olarak; Tarımsal terör, tarımsal endüstri ve/veya gıda üretimine zarar vermeyi amaçlayan terörist faaliyetlerdir. Agroterörizm; Korku yaratmak, ekonomik zarar vermek ve devletlerin dengesini bozmak amacıyla biyolojik/kimyasal etmenler kullanılarak tarımsal hedeflere yönelik yapılan kasıtlı saldırılardır. Mevcut tarımsal düzeni bozmak ile hedeflenen nokta ülkede tarımsal dengenin bozulması, ihtiyaçların karşılanmasında oluşacak zorluklar ile iç karışıklık ve yağma, talan zeminini oluşturmak ve istenen yönde o ülkeye şartlı talepler sunmak gibi.
Tarım terörizmi ya da agroterörizm hedef kitleye çok yönlü zararlar vermesi yanında saldırının nereden geldiğinin bilinmesinin zor olması ve maliyetinin uygun olması tercih edilmesinde önemli etkendir. Etki alanı bu kadar geniş tarım terörizmi ya da agroterörizm ülkelerin savunma, istihbarat alanında da önemli tedbirler almaya sevk etmiştir. Özellikle o ülkede üretilen ürünün dünya piyasasında önemli bir pazar payının olması konunun önemini bir kat daha artırmaktadır. Örneğin kaliteli ve olması gereken değerlere sahip olan kayısı meyvesinin en uygun yetiştirildiği yer ilimiz Malatya’dır. İşte kayısı ürünün her aşaması büyük bir önem ve dikkat gerektirmektedir. Ülkemiz özelinde devam edecek olur isek pazar payı yüksek olan pamuk, fındık gibi ürünlerimiz için yine hassasiyet geçerlidir. Bu ürünlerin bakım, ilaçlama, gübreleme gibi bütün aşamaları agroterörizm riski ile karşı karşıyadır. Ayrıca yerli tohum bilinçliliği de bir o kadar önemli ve üzerinde durulması gereken bir konudur.
Günümüz savaşlarının ve toplumlara verilen zararlara baktığımızda açık silahlı saldırıların giderek azaldığını görmekteyiz. Bu da alanın farklı alanlarda saldırılara yöneldiğini göstermektedir. İşte bunların başında tarım terörü dediğimiz agroterörizm gelmektedir. Tarihte bu alanda ülkelerin birbirine ciddi zararlar verdiği görülmektedir. Bu kadar önemli olması başlı başına uzmanlık ve yoğunlaşma gerektiren ülkelerin tarım istihbaratı alanında önemli tedbirler almaya gerekli kılmıştır. Bu tedbirler kurumların koordineli çalışması ve vatandaş bilinçliliği ile verimli olacaktır. Tabii bu bilinçlilik topyekûn bir mesaiyi şart kılmaktadır. Bu mesai o kadar önemlidir ki küçük bir farkındalık olabilecek tehlikeyi önleyecektir.
Şimdi agroterörizm konusunda yapılması gerekenler neler ve nasıl tarımdaki verimlilik artırabilir ..Bu konuya değinelim.
Öncelikle bilmemiz gereken bilinçli tarım topraktan daha çok istifade ve daha fazla ürün almamız demektir, yani duyarlılık kazandıracaktır. İşte bunun için üretilen ürün hakkında bilgi sahibi olunması önemlidir. Yine kullanılan zirai ilaçları ve hastalıklar konusunda bilgi sahibi olmak ve uzmanlardan destek olmak gerekir. Akademik alanda ise döneme göre olası salgın hastalıklar ve risk etmenleri iyi analiz edilerek ilgili kurum ve birimlere rapor edilmesi önemli bir kazanım sağlayacaktır. Bütün bu verilerin sonucunda savunma güvenlik ve olası tehlikeler karşı istihbarat çalışmaları devreye girecektir. Yani tarım istihbaratı zemininde oluşan veriler ve destek ile icra edilen bir alandır. Ülkemizin istihbaratta yetkili kurumu Milli İstihbarat Teşkilatı her alanda başarılı işler yaptığı net bir şekilde bilinmektedir ki tarım istihbaratı konusunda da aynı başarıyı göstermektedir. Özellikle havayolu ile kaçırılmak istenen bitki ve hayvan türleri ülkemiz istihbaratının başarılı operasyonları ile önlendiğini açık kaynaklardan görmekteyiz.
Sonuç olarak ulusal bir konu olan tarım istihbaratı ve agroterörizm ortak bilinçlilik gerektiren bir alandır. Bu alana verilen önem gerek mevcut ülke neslini ve gerekse gelecek nesillerin verimliliği için önemlidir. Bu farkındalığa dikkat çekmek için yazdığım bu yazı milli sorumluluğa katkı sunmak için yazılmıştır. Çünkü bizlere emanet olan bu ülkeyi gelecek nesillere sağlam teslim etmek görevimizdir. Saygılarımla.14.07.2023
Kaynak:
Bülent ÖZDEMİR
Sosyolog & Uluslararası İlişkiler Alan Araştırmacısı